Clown, hem performansçıyı hem de seyircisini kendine özgü araçlarla komik ve şiirsel bir yolculuğa davet eden çağdaş bir sahne disiplini. Komik olan ve trajik olan arasında incecik bir sınırda seyirciyle buluşur, seyirciye kendini açar ve seyirciyle büyür. Felsefesi itibarıyla başarıya değil kaybetmeye ve her şeyi kabul etmeye dayanır. Başarısızlığa bir güzellemedir. Düşmenin ve kaybetmenin sınırlarını araştırır. Katılımcıdan kendini tamamen oyuna teslim etmesini isteyen; hakikatin, açıklık ve kırılganlığın vazgeçilmez olduğu katılımcının kendi naif dünyasını, oyunculluğunu, kendini keşfini ve kabulünü sağlayan etkili bir tekniktir aynı zamanda. Birçok farklı sahne tekniğinden beslenen, oyuncunun sahne üstü becerilerini ve oyun refleksini geliştiren; aynı zamanda yazar ve yönetmen bakış açısını da kışkırtmaya çalışan bir stildir.
Atölye’de hedeflenen Jacques Lecoq pedagojisi temel alınarak ve farklı clown pedagojileri de incelenerek clown disiplininin temel çalışma metotlarının katılımcılarla paylaşılmasıdır. Atölye boyunca dünyanın en küçük maskesi olarak tanımlayabileceğimiz “kırmızı burun” aracılığıyla maskelenmiş oyunculuk tekniklerine yoğunlaşılacak ve nihai hedef her bir katılımcının sahne üstünde sergileyebileceği solo bir performansının olması ve clown karakterinin oluşması üstüne çalışılacaktır. Oyun,oyun hazzı,oyun üretebilmek, oyunu büyütebilmek ve oyunu izlenir hale getirmek atölye çalışmasında odaklanacağımız en temel başlıklar olacaktır.
Çalışmalar boyunca yapılacak egzersizlerle, fiziksel tiyatronun temel ilkeleri aktarılırken Clown disiplini temel alınarak oyuncu-uzam ilişkisi, enerji seviyeleri, ses-nefes-şarkı egzersizleri, doğaçlama oyunları, farkındalık ve duyarlılık, kreşendo, ritmikalite, maskelenmiş oyun ve oyun seviyesi, oyun üretmek, oyun hazzı, yazım ve sahneleme gibi başlıklar üstüne çalışılacaktır.
Atölye sonuç odaklı olmayıp bir araştırma bakış açısıyla yürüyecektir.