on
”Kaybolmanın Dayanılmaz Hafifliği: Epik Dengesizlik”
Clown yolculuğu, kendimizi bilinmeyene tamamen bıraktığımızda, dengesizliği tecrübe etmek için kendimize izin verdiğimizde ve boşluğun içine doğru yürümeyi kabullendiğimizde başlar. Tüm bu dengesizlik koşullarında bedenimiz uyanıklaşır. Şeffaflaşırız. Duygularımızı ve dürtülerimizi saklayamaz oluruz. İşte o an clown ortaya çıkar. Clown her şeyi paylaşmayı sever. Duygularını, isteklerini, düşüncelerini… O hep ”Evet” der. Çünkü onun dünyasında herkese ve her şeye yer vardır. O, dürtüleri tarafından yönledirilen büyük bir kahramandır ve poetik yolculuğu sırasında, karşısına çıkan her probleme kendi eşsiz çözümlerini sunar. Clown, burada ve şu anda var olan, bizim için ve kendisi için sürprizlerle dolu olan, oyun oynamayı seven benzersiz bir varlıktır.
Kendi clown’umuz ile iletişime geçmek için kurduğumuz her girişim bizi hem içsel hem de dışsal bir yolculuğa yönlendirecektir.
Bu atölye çalışmasında bizler, clown olarak yaşamanın nasıl olduğunu tecrübe edeceğiz. Hatalarımızı kutlamaya başlayacak ve başarısızlığımızın yaratıcı potansiyelini keşfedeceğiz. Farkındalığımızı ve oyunbazlığımızı uyandıracağız. Karşımızdaki her durum bizim için bir oyuna dönüşecek. Oyunlar arayıcılığı ile kendimizi korkulardan ve yargılardan arındıracağız. Çalışmalar boyunca yapacağımız devinim, doğaçlama, rahatlama, ritim ve kollektif şarkı söyleme egzersizleri, her katılımcıya kendi yalınlığı, masumiyeti ve içindeki çocukla iletişime geçme fırsatı verecek. Bunun yanında gizli niteliklerimizin, yeteneklerimizin ortaya çıktığı ve onlarla eğlenceli temas kuracağımız yaratıcı bir sürece girmiş olacağız. Bedensel imgelemimiz ve bedensel farkındalığımız harekete geçecek. Kırmızı burun (dünyanın en küçük maskesi) ise bizlere kendi clown karakterimizi keşfetmede rehberlik edecek. Bu keşif serüveni boyunca bizler, clown karakterimizin mevcudiyeti, projeksiyonu, ritmi, kostümü ve izleyici ile kurduğu vazgeçilmez ilişki üzerine çalışacağız.
Atölye çalışmamız boyunca bol bol güleceğiz ve ağlayacağız. Bu da bize daha derin insan ve daha iyi sanatçı olma yolunda yardım edecek!
“Hayatta bir kez olsun kendiniz hakkında şöyle uzun uzun bir düşünün; aksi takdirde dünyanın en iyi komedisini kaçırmış olursunuz.”
Charlie Chaplin
Atölye boyunca kullanılacak diller: Türkçe ve İngilizce
Gözde Atalay Kokkoris
2004 yılında İstanbul Üniversitesi Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji bölümünden mezun olan Gözde Atalay Kokkoris, 2000-2009 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Ögrenci Kültür Merkezi`nde oyunculuk yapmıştır. Mezun olduktan sonra çeşitli okullarda yaratıcı drama ve tiyatro eğitmeni olarak çalışmıştır. Clown dünyası ile olan ilk buluşması 2009 yılında İspanya`da EMCA adlı sirk okulunda olmuştur. Fiziksel Tiyatro, Neutral Mask ve Clown üzerine olan temel çalışmalarını Madrid`teki ”Chame and Gene Estudios Teatrales” okulunda Hernan Gene ve Gabriel Chame Buendia ile, Berlin`de ise London International School of Performing Arts (LISPA) eğitmenlerinden Thomas Prattki ile yapmıştır. Yakın zamanda LISPA`nın Berlin`de düzenlediği tam zamanlı profesyonel gelişim programını (Integral Movement and Performance Practice) aynı okuldan aldığı burs ile tamamlamıştır. Aynı zamanda Mario Gonzalez, (Paris Conservatoire National Superieur D`Art Dramatique eğitmeni), Giovanni Fusetti, (Helicos Internatinol Theater School kurucusu-eğitmeni), Patrick Van Den Boom, (De Goudse Clown School eğitmeni) gibi birçok tanınmış eğitmenin kısa ve uzun dönem atölyelerine katılmıştır. Sirk teknikleriyle (Trapez,Jonglörlük) olan bağlantısını devam ettirmiş ve 2011-2012 yıllarında Berlin`in Cabuwazi Sosyal Sirk Okulu`nda çocuklara eğitim vermiştir. Yakın tarihte sanatçı 2014 Atina&Epidaurus Festivali’nde “A Quiet Voice” oyununda yer almıştır. 2012&2013 Berlin ZirCouplet-Varite Show ve Berlin Carnival Of Cultures Festivali’nde clown gösterileri gerçekleştirmiştir. 2009 yılından bu yana Avrupa`nın birçok ülkesinde yaşamış, çeşitli uluslararası projelerde eğitmen, yönetmen ve oyuncu olarak görev almıştır.
Panagiotis Kokkoris
Clown dünyası ile olan ilk buluşması 2008 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi`nde Francis Albiero`nun eğitmenliğini yaptığı Clown atölyesinde olmuş ve o zamandan beri ”clown yolculuğu” onun için bir tutku haline gelmiştir. Fiziksel Tiyatro, Neutral Mask ve Clown üzerine olan temel çalışmalarını Madrid`teki ”Chame and Gene Estudios Teatrales” okulunda Hernan Gene ve Gabriel Chame Buendia ile, Berlin`de ise London International School of Performing Arts (LISPA) eğitmenlerinden Thomas Prattki ile yapmıştır. Yakın zamanda LISPA`nın Berlin`de düzenlediği tam zamanlı profesyonel gelişim programını (Integral Movement and Performance Practice) tamamlamıştır. Aynı zamanda Mario Gonzalez, (Paris Conservatoire National Superieur D`Art Dramatique eğitmeni), Giovanni Fusetti, (Helicos Internatinol Theater School kurucusu-eğitmeni), Patrick Van Den Boom,(De Goudse Clown School egitmeni) gibi birçok tanınmış eğitmenin kısa ve uzun dönem atölyelerine katılmıştır. 2009 yılında İspanya`da EMCA adlı sirk okulunda eğitim (Jonglörlük,Equilibristics) almış, 2011-2012 yıllarında Berlin`in Cabuwazi Sosyal Sirk Okulu`nda çocuklara eğitim vermiştir.Yakın tarihte sanatçı 2014 Atina&Epidaurus Festivali’nde “A Quiet Voice” oyununda ve Friedrichstadt Palast`ta 2011`de ”Berlin illuminated” Show`unda yer almıştır. 2012&2013 Berlin ZirCouplet-Varite Show ve Berlin Carnival Of Cultures Festivali’nde clown gösterileri gerçekleştirmiştir. 2007 yılından bu yana Avrupa`nın birçok ülkesinde yaşamış, çeşitli uluslararası projelerde eğitmen ve oyuncu olarak görev almıştır.
29 Ağustos Pazartesi akşamı Medrese’ye varış. Akşam ilk çalışma.
29 Ağustos – 10 Eylül arası her gün ortalama 7 saat çalışma
10 Eylül akşamı Stoa’nden ayrılış.
Detaylı program:
29 Ağustos Pazartesi: 17:00-19:30 ilk buluşma, ilk çalışma
30 Ağustos Salı : 10:00-13:30 ve 15:00-19:00
31 Ağustos Çarşamba :10:00- 13:30 ve 15:00- 19:00
01 Eylül Perşembe : 10:00 – 13:30 ve 15:00- 19:00
02 Eylül Cuma: 10:00- 13:30 ve 15:00-18:00; 20:00-22:00 Film Analizi: Charlie Chaplin ”The Fireman”
03 Eylül Cumartesi: 10:00- 13:30 ve 15:00 – 19:00
04 Eylül Pazar: 10:00-13:00 ve 15:00- 17:00 ve 20:00-22:00
05 Eylül Pazartesi: 10:00-13:30 ve 15:00- 19:00
06 Eylül Salı: 10:00-13:30 ve 15:00- 19:00
07 Eylül Çarşamba: 10:00-13:30 ve 15:00- 19:00
08 Eylül Perşembe: 10:00-13:30 ve 15:00- 19:00
09 Eylül Cuma: 10:00-13:30 ve 15:00- 19:00
10 Eylül Cumartesi: 10:00-14:00
Program grubun ihtiyaçlarına göre bazen değişebilir.
Kamp Tarihi: 29 Ağustos 2016 – 10 Eylül 2016
İndirimli Erken Kayıt Son Tarihi: 5 Haziran 2016
Son Başvuru Tarihi: 24 Ağustos 2016
Kontenjan: 12 kişi
Konaklama ve günde üç öğün yemek dahil: 1.435 TL
5 Haziran’a kadar erken kayıt yaptırana: 1.290 TL
(Ödeme aşamasına başvurunuz değerlendirildikten sonra geçilecektir. Başvurunuzun kabul edilmesi durumunda sizinle bu ve diğer detaylarla ilgili e-posta yoluyla bağlantıya geçilecektir.)
Aktif olarak oyunculuk yapan ve oyunculuk eğitimi alan herkes.
Atölyeye katılım başvuruların eğitmenler tarafından onaylanmasından sonra kesinleşecektir.
Gelirken yanınızda getirmeniz gerekenler:
*Rahat hareket edebileceğiniz, üstünde herhangi bir işaret ya da arma olmayan siyah kıyafet.
*Eğer kendinize ait “Kırmızı Burun” varsa yanınızda getiriniz.
* Bedeninize dar, büyük, kısa ya da uzun gelen her türlü giysi.
* Her türlü aksesuar (Şapka,Kemer…)
* Varsa bildiğiniz bir müzik enstrümanı ya da herhangi bir yeteneğinizin icrası için gereken malzeme.
Gelmeden önce sizin için önemli ve değerli olan bir şarkı, şiir, metin ya da bir cümleyi getirmenizi istiyoruz. Bizlerle paylaşacağınız metni ya da şarkıyı ezbere bilmeniz gerekiyor.
Stoa’ndeki kamplara olan ilginiz için teşekkür ederiz. Medrese’ye gelirseniz sizinle çalışmaktan büyük mutluluk duyacağız. Burada kalacağınız süre boyunca doğayla ve diğer Medrese sakinleriyle uyumlu bir yaşama katılmanızı, buranın bir parçası gibi hissetmenizi, davranmanızı diliyoruz.
Başvurunuz sonrası daha detaylı yazışırız ancak yine de size buradaki yaşam, çalışma ve konaklama mekânları hakkında biraz bilgi verelim istiyoruz:
Buraya gelmek oldukça kolay. İzmir havaalanından 1 saat uzaklıktayız sadece. Zor olan buradan ayrılmak oluyor.
Şirince’de hava, yazın çoğu yerde olduğu gibi oldukça sıcak. Güneş altında durulmuyor. Ancak Medrese’nin salonları ve revakları klimalı gibi… Geceleri hava serinliyor. Son üç yazdır, Eylül’e kadar hiç yağmur yağmadı. Bu sene de yağmaz muhtemelen.
Yemek menümüz genelde zeytinyağlı ve sebze ağırlıklı. Vejetaryenleri ve veganları da düşünerek menüde et olduğu öğünler, eti ayrı bir kapta pişiriyoruz. Medrese’de sağlıklı bir yemek rejimi sizi bekliyor kısacası.
Kendine has birçok odamız mevcut. Size uygun olacağını düşündüğünüz konaklama tipini seçmek ve/veya çalışma mekanlarımız hakkında bilgi sahibi olmak için başvurunuzu yapmadan önce lütfen konaklama mekânları sayfamıza bir göz atın.
Görüşmek dileğiyle…
