Çok Boyutlu Serbest Bırakma ile Yaratıcılığının Özüne Dokun

Skinner Releasing Tekniği (Başlangıç seviyesi 1-7 dersleri) ve derin doğaçlama çalışmaları

Sabahları uygulayacağımız Skinner Releasing Tekniği (SRT)* çalışmalarını, öğleden sonra yapacağımız derin doğaçlamalar, ses banyoları ve doğada yaratıcı çalışmalar ile destekleyerek salıverme deneyiminin hayatımıza ve yaratıcılığımıza geçişini keşfedeceğiz; kendimize özgü o biricik ifadenin ortaya çıkışına tanık olacağız.

Skinner Releasing sihirli bir teknik. SRT ile hazırlanmış benlik artık daha özgürce ve kolaylıkla kendi bedeninin ve yaratıcı potansiyelinin özüne doğru yol alabilmeye başlıyor. Algılar çok yönlü açılıyor, duyarlılığımız artıyor. Tüm benlik her şeye, yaratıcı dürtülere hazır ve müsait hale geliyor.

Öğleden sonraki çalışmalarımız ise SRT’nin getirdiği açılma halini destekleyerek bu özel deneyimin derinleşmesini sağlıyor.

Ses banyosunda kendi sesimiz, GONG ve diğer enstrümanlar yoluyla saf titreşimleri bütünsel bir algıyla hissedip sabahki çalışmanın salıverme/serbest bırakma deneyimini çoğaltacağız.
Derin doğaçlamalarla kendimizi ifade edişimizin yanı sıra, kendimiz- öteki ve dünya ile olan iletişim biçimimizin farklı yönlerini keşfe doğru yola çıkacağız. Çizim ve yazı gibi farklı alanlarla hareketin etkileşimi araştırırken an’da olanın derinlerine ineceğiz.
Doğada yaratıcı çalışmalarda etrafımızı saran doğal manzaraya ait her şeyle bağlantımızı fark ederek, SRT, ses banyosu ve derin doğaçlama çalışmalarının bütünsel titreşimlerinin ifade ve ortaya çıkış alanını genişleteceğiz. Doğayı dinleyip ona cevap vereceğimiz pratikler solo, düet ve grup kompozisyonlarına dönüşecek.

Atölye sürecinde içerden keşfederek dışarıya açılacağız. İç – dış bağlantısının kuvvetini fark ederek bize beden- zihin- ruh bütünlüğünde sağladığı faydayı hissedeceğiz.

Skinner Releasing Tekniği (SRT)

Skinner Releasing Tekniği (SRT), Joan Skinner tarafından 1960’lı yılların başlarında geliştirilmiş, fiziksel ve zihinsel gerginliklerin serbest bırakılması yoluyla hareketin daha büyük bir özgürlük, güç ve ifade yetisiyle ortaya çıkacağı ilkesine dayanan, kinestetik ve yaratıcı sürece ilişkin çığır açıcı bir yaklaşımdır.

SRT tüm benlikteki gerginliğin bırakılması yoluyla; neuro-muscular sistemi bütünsel olarak, yeniden terbiye etmektedir. SRT derslerinde müzik ve ses ile iç içe geçirilen şiirsel imgeler ve tasvirler, kendiliğinden gelişen doğaçlama hareketi serbest bırakır. Teknik tekrarlara dayalı değildir ve çizgisel olmayan, holografik bir yapısı vardır.

Her dersi oluşturan belirli hareket çalışmaları, bütünselliğe açılan şiirsel imgelem ve ellerle dokunarak yapılan partner grafikleri, çok yönlü dinamik bir hizalanma, esneklik ve asılı kalma gibi hareket ilkelerini keşfetmek için kişiye yaratıcı ve kolay ulaşılabilir bir yöntem sunar. Tekniğin yaklaşımı, hareketi yapıyor olmaktan ziyade, hareket ettiriliyor olma hissini ileterek harekette çabasızlığı önerir. Eş zamanlı olarak bilincin ve hayal gücünün dönüştürücü evrelerini uyandırır. Süreç içinde saydamlaşmaya doğru ilerlenir, hayal gücü ve sanatsal duyarlılık beslenerek yaratıcılığın katman katman açığa çıkması teşvik edilir. Bunların tümü destekleyici ve yumuşak bir atmosferde işlenir.