Etnik Kültürler ve Lirizm

Etnik Kültürler ve Lirizm

John Tomlinson, kültürü “insanların sembolik temsil pratikleri yoluyla anlam inşa etmeye çalıştıkları bir yaşam düzeni” olarak tanımlar.  M. J. Collier ise kültürün, “sembol, anlam ve normların tarihsel aktarım sistemi” olduğunu söyler. Bir bakıma kültür iletişimde anlam aktarımını sağlamaktadır. Anlamın inşası ve aktarımı sürecinde farklı kültürlerin varlığı ve birbirleri ile kurdukları ilişki ise bütün bu tanımlamalara katmanlı ve derin bir içerik kazandırır.

Henüz başlarda bir araya gelen topluluklar yüzyılın ortalarında etnisite kavramı ile tanımlanmış ve etnik kimlik, etnik kültür kavramları oluşmaya başlamıştır.
Anthony Smith, Etnisite ve etnik toplulukları tanımlarken, kültürel bir topluluğa ait olma ve kolektif kimlik algısına önemle vurgu yapar.
Etnisite bir yönüyle kolektif kimlikle de ilgilidir. Bu nedenle zaman içerisinde etnik kimlik kavramından söz edilecek ve etnik kültürlerin ayırt edici özellikleri üzerinde durulacaktır.

İşte bütün bu süreç, etnik topluluklar ve kimlikleri, bu toplulukların kültürel süreçleri içerisinde ortaya koydukları anlam ve ifade formalarının bir araya gelerek oluşturduğu güncel kültür yapılarını, sanatı ve felsefeyi inşa edecektir.

Bu etnik kültürlerin bazıları hala geçerliliğini ve güncelliğini korurken, bazıları unutulmuş, zamanın içerisine hapsolmuştur. Halen bilinen etnik kültürler içerisinde dahi artık hatırlanmayan pek çok önemli ve özel anlam ve ifade formlarına rastlamak mümkün.

Oysa tarih boyunca biriken ve bugünü inşa eden bütün bu kültürel süreç, dünyanın en değerli miraslarından biri…

Biz bu atölyede, etnik kültürlerin oluşumu, etnik kimlik ve yapının analizi üzerinden geçmişten günümüze ilerleyen kültürel sürecin bir parça da olsa haritasını çıkarmak düşüncesindeyiz.
Etnik kültür sosyolojisi ve bir araya gelerek oluşturdukları yeni formların günümüze etkisini anlamak ve günümüz kültürel yaşamı içerisinde hala varlığını sürdüren bu etnik yapıları daha yakından tanımak konusunda yararlı olacağını düşünüyoruz.

M.Ö 750’li yıllarda Smyrna bölgesinde yaşayan Homeros’un yapıtlarında geçen ve bugün kullandığımız “etnik” kavramının kökenini olarak kabul edeceğimiz Ethnos Hetarion, bir grup arkadaş anlamına gelmektedir.

Biz de bu atölyede bir grup arkadaş ile söyleyişler, anlam arayışları ve iletişim açısından bir ifade biçimi olarak gelişen ve dünyanın en eski sanat disiplinlerinden olan edebiyatın ve müziğin izleğinde etnik kültürler ve günümüz arasındaki köprüyü birlikte dolaşacağız.

Edebiyat ve Felsefe’nin bu anlamdaki tarihi üzerinden insanlığın düşünsel ve kültürel evrimini sorgularken, müziğin dilinden bahsedeceğiz.
Müzik ve kullanılan enstrümanlarla etnik yapıları daha yakından görüp, bugünün müziğine katkısını ve ilişkisini değerlendireceğiz.

Edebiyat’tan, Sözlü, sözsüz müzikten, enstrümanlar tarihinden söz ederek,  örnekler ve çalışmalarla zamanda bir yolculuğa çıkacağız ve Etnik kültürlerin güncel sanat ve felsefe anlayışını nasıl beslediğini tartışacağız.

 

ATÖLYELER HAKKINDA

Etnisite ve Etnik Kavramları Üzerine
Etnik Kültürler Tarihi ve Sosyolojisi
Etnik Kültürlerde Edebiyat Örnekleri ve Yaklaşımı
Kültürlerarasılık, Çok Kültürlülük ve Etnisite
Disiplinlerarasılık ve Kültürel Yapı İlişkisi
Müzik ve Edebiyat İlişkisi

Öteki Kim?
Edebiyatın Diliyle Metropolden Etnik Kültüre Bakış

“Gönül Bağı”
Doğu ve Batı Müziğinin Buluştuğu Tınılar üzerinden Melodik Arayışlar

 

Evrensel Müzik Sürecinde Etnik Öğelerin ve Enstrumanların Rolü ve Önemi
Etnik Müzik Örnekleri ve Analizi
Etnik Müzik Örnekleri ve Analizi ile Enstrumanlar
(Tarihçesi ve incelenmesi)

 

Etnik & Elektronik.
Etnik müzik ve Elektronik müzik ilişkisi.
Dijital müzikte etnik unsurlar üzerine

Nilüfer Açıkalın

İstanbul’da Makedonya göçmeni bir anne-babanın ilk kızı olarak doğdu. İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümünde ön lisans yaptı.
1987 yılında başladığı Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümünde oyunculuk eğitimi alarak mezun oldu.
Nilüfer Açıkalın, bir dönem İstanbul Devlet Tiyatrosunda çalıştı sonra Dostlar Tiyatrosu, Tiyatro Stüdyosu, Tiyatrokare gibi topluluklarda görev aldı. Sinema ve televizyon projelerinde rol aldı.
1988 yılında oynadığı ilk filmi Süreyya Duru’nun ‘Ada’ filminde Türkan Şoray’ın kızı rolünü oynadı. Daha sonra pek çok projede yer aldı, çok sayıda ödül kazandı ve sinema, televizyon, edebiyat ve müzik alanlarında çok sayıda eser üretti. 
Kısa öykülerinden oluşan on bir öykü kitabı ve iki romanı bulunan Nilüfer Açıkalın’ın yazdıklarıyla ayrıksı ve özgün bir yazarlık çizgisi takip ettiği görülür. Öykülerinde kendi tarzını, tavrını ve üslubunu oturtan Nilüfer Açıkalın, yer yer “kara anlatı”ya açılan öyküleri, insanın iç derinliğine; mekân ve zamanın ötesine taşan varlığına algılamalar ve sezgiler yoluyla ulaşmaya çalışır. Onun metinlerinde zaman zaman görselliğin etkisi, sinema sanatının izlerini ve kameranın çevrimlenmelerinin izleri hissedilir. Yazdıklarında dış dünyadan iç dünyaya geçişler, cümlelerdeki ironik yönelmeler de okurun ilgisini çekmektedir

Özgür Zeybek

1999 yılından bu yana pek çok süreli yayında şiir, öykü ve şiir üzerine inceleme yazıları yazıyor.
Şiir ve Öykü kitapları, tiyatro oyunları bulunan yazar, aynı zamanda etnik kültürler ve edebiyatı üzerine çalışmalar sürdürüyor ve köşe yazarlığı yapıyor.
Üniversiteler ve çeşitli Kültür Sanat Dernekleri tarafından şiir ve öykü dallarında çeşitli ödülleri de bulunan Zeybek, bugüne kadar pek çok edebiyat dergisinin yayın kurulunda ve/veya seçici kurulunda görev aldı ve çok sayıda antolojide ve yıllıkta yer aldı.

Edebiyat dışında, fotoğrafçılık alanında yaptığı çalışmalarla karma sergilere katıldı. 2010 yılında ilk kişisel sergisini açtı.

Jehat Hekimoğlu

Daha önceden de müzikal anlamda çokça duyulan, birçok sanatçının da içinde bulunduğu ’Gitarın Asi Çocukları’ adlı projeden tutun da, farklı kategorideki birçok isimle üreten Jehat Hekimoğlu, kişisel çalışmalarıyla, kendine has yorumladığı tanıdık şarkılarla ve özgün besteleri ile harmanlayarak üretmeye devam ediyor.
Sound arayışındaki esneklik düşünüldüğünde Ska-Reggae- Swing-Blues ve daha birçok tarzın türevlerine tanıklık edeceğiniz başarılı müzisyen müzik dışında da çok yönlü çalışma anlayışı ile özgün ve birbirinden ilginç projelere imza atıyor.
Eğlenmek, düşünmek ve paylaşmak ekseninde pratiğini ortaya koyan, sahnesinde zaman zaman ağırladığı birçok müzisyeni ve her an sürprizlere açık bıraktığı performansıyla da şaşırtıcı.

Ozan Ünal

Dicle Üniversitesi Devlet Konservatuarından mezun olduktan sonra, ilkin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kent Konservatuarında ardından İzmir’de kamu ve özel kurumlarda Ortadoğu Makamları, Etnik Müzikler ve Ses eğitimleri verdi.
Ders verdiği konularda akademik çalışmaları da bulunan, Bağlama, Kopuz, Oğur Sazı, Perdesiz Gitar, Ud, Cümbüş, Tanbur, Tarcüş, Kanun, Piyano ve Buzuki gibi pek çok mızraplı enstrümanı icra eden sanatçı pek çok ülkeden önemli müzisyenlerle Türkiye’de ve farklı bölgelerde çok sayıda konserler verdi.
Etnik ve anonim eserlerden oluşan çok sayıda çalışması bulunan Ünal, evrensel müziğin tarih sayfalarını bugüne taşıyor.

Cenk Uniş

1991 yılında “Resident DJ” olarak başladığı yolculukta …
“DJ”, “Prodüktör”, “ShiTV görsel sanatlar kolektifinin “kurucu üyesi ve her an kendini tazeleme dürtüsü ile yaşayan bir “Abelton Eğitimcisi”
Televizyon reklamları, müzikler, ses tasarımları konusundan pek çok çalışma yaptı.
Fifa, Pro Rail ve Philips gibi markalar için sahne şovları tasarladı. 2004’te doruklara ulaşan müzik tutkusu onu; 2008’de Unis Academy’i kurduğu “Amsterdam’a” götürdü.
Burada çok kültürlü yaşamın imkanlarından beslenerek kendi köklerine inme kararını verdi. Yaşamın zengin ve renkli dokusunu bir müzikal tuval olarak imgeleyerek ahenkli bir sentez üretti. Birçok farklı ülkeden öğrenicileri ile etkileşimlerinde, 5 sene sonunda ortaya çıkan, Türk underground sektörünü hedef alarak geliştirdiği, evirilen bir sistem kurdu.
Mutlu bir anı olarak hatırladığı 2013 yılında Unis Academy’nin ilk şubesini, eğlence sektörünün kalp atışlarını yaşadığı Taksim’de açması, bilmek ve öğretmenin farklılıklarını özümseyen bir eğitmen olma yolculuğunda İstanbul serüvenini başlattı.
İstanbul ve Amsterdam başta olmak üzere elektronik müzik alanında çok çeşitli müfredatlarla pek çok eğitim çalışmaları yaptı. Halen Türkiye ve Hollanda’da Unis Akademi ile eğitimlerine devam ediyor.

Kamp Tarihi

30 Eylül – 3 Ekim 2021

30 Eylül Perşembe

16:00: Medrese’ye varış, kayıt ve odaya yerleşme
17:00: Tanışma ve sonrasında ilk çalışma 19.00 Akşam yemeği

1 Ekim Cuma

9.00 – 10.00 Kahvaltı

11.00 – 13.00:
Özgür Zeybek
Etnisite ve Etnik Kavramları Üzerine / Etnik Kültürler Tarihi ve Sosyolojisi / Etnik Kültürlerde Edebiyat Örnekleri ve Yaklaşımı

13.00 – 14.00: Öğle yemeği

14.00 – 16.00:
Nilüfer Açıkalın
Öteki Kim?
Edebiyatın Diliyle Metropolden Etnik Kültüre Bakış

16.00 – 17.00: İkindi atıştırması

17.00 – 19.00
Jehat Hekimoğlu
“Gönül Bağı”
Doğu ve Batı Müziğinin Buluştuğu Tınılar üzerinden Melodik Arayışlar.

19.00 – 20.30 Akşam yemeği

21.00 – 22.00
Jehat Hekimoğlu & Ozan Ünal Performans

2 Ekim Cumartesi

9.00 – 10.00 Kahvaltı

11.00 – 13.00:
Özgür Zeybek
Kültürlerarasılık, Çok Kültürlülük ve Etnisite
Disiplinlerarasılık ve Kültürel Yapı İlişkisi
Müzik ve Edebiyat İlişkisi

13.00 – 14.00: Öğle yemeği

14.00 – 16.00:
Ozan Ünal
Evrensel Müzik Sürecinde Etnik Öğelerin ve Enstrumanların Rolü ve Önemi
Etnik Müzik Örnekleri ve Analizi

16.00 – 17.00: İkindi atıştırması

17.00 – 19.00
Ozan Ünal
Etnik Müzik Örnekleri ve Analizi ile Enstrumanlar
(Tarihçesi ve incelenmesi)

19.00 – 20.30 Akşam yemeği

21.00 – 22.30
Şiir Dinletisi

3 Ekim Pazar

9.00 – 10.00 Kahvaltı

11.00 – 13.00:
Ozan Ünal & Özgür Zeybek
Etnik Müzik, Edebiyat ve Kültürleri üzerine katılımcılar ile ortak değerlendirme

13.00 – 14.00: Öğle yemeği

14.00 – 16.00:
Cenk Uniş
Etnik & Elektronik.
Etnik müzik ve Elektronik müzik ilişkisi.
Dijital müzikte etnik unsurlar üzerine

16.00 – 17.00: İkindi atıştırması

17.00 – 19.00
Ozan Ünal & Cenk Uniş Performans
Dijital Müzik ve Etnik Enstrümanlar

19.30 Akşam yemeği

21.00 Medrese’den ayrılış

Kontenjan:

Minimum 10 – Maksimum 30 Kişi

Konaklama, yemek ve eğitim dahil toplam ücretler

Konaklama → Tip A Tip B Tip C Tip D Tip E
Erken Kayıt
31 Ağustos’a kadar
1581 ₺ 1675 ₺ 1731 ₺ 2105 ₺ 2593 ₺
31 Ağustos Sonrası 1781 ₺ 1875 ₺ 1931 ₺ 2305 ₺ 2793 ₺

Tip A: Kendi çadırı
Tip B: 8 – 18 kişilik yatakhane veya medrese çadırı (ortak tuvalet/banyo)
Tip C: 4 kişilik yatakane ortak tuvalet / banyo
Tip D: 2 kişilik tuvalet/banyolu oda
Tip E: 1 kişilik tuvalet/banyolu oda

Dönem 1: 31 Ağustos 2021 gece yarısına kadar gerçekleştirilmiş başvurular

Dönem 2: 31 Ağustos’tan sonra gerçekleştirilmiş başvurular.

Tüm indirimler ve ton ödeme bilgileri başvurunuzun son aşamasında görüntülenecektir. 

Toplam tutarla ilgili bir yanlışlık olduğunu düşünüyor ve değiştiremiyorsanız başvurunuzu yine de yapınız. Sonrasında bize “Hesabım” bölümünden veya workshop@stoasirince.org adresinden yazarsanız, biz gerekli kontrolleri ve düzeltmeleri yaparız.

Stoa’ndeki kamplara olan ilginiz için teşekkür ederiz. Başvurunuz sonrası daha detaylı yazışırız ancak yine de size buradaki yaşam, çalışma ve konaklama mekânları ve Medrese’ye ulaşım hakkında biraz bilgi verelim istiyoruz:

Stoa’ne gelirseniz sizinle çalışmaktan büyük mutluluk duyacağız. Burada kalacağınız süre boyunca doğayla ve diğer Medrese sakinleriyle uyumlu bir yaşama katılmanızı, buranın bir parçası gibi hissetmenizi, davranmanızı diliyoruz. Sizleri Medrese’de nasıl bir yaşam bekliyor, bu sayfadan öğrenebilirsiniz.

Kendine has birçok odamız mevcut. Size uygun olacağını düşündüğünüz konaklama tipini seçmek için başvurunuzu yapmadan önce lütfen konaklama mekânları sayfamıza bir göz atın.

Buraya gelmek oldukça kolay. İzmir havaalanından 1 saat uzaklıktayız sadece. Zor olan buradan ayrılmak oluyor. Medrese’ye ulaşım hakkında detaylı bilgiye bu bölümden ulaşabilirsiniz.

Bu atölyeye kimler başvurabilir?

İlgili duyan her katılımcıya açıktır.

Önemli Not!

Başvurunuzun kabul edilmesi durumunda sizinle ödeme ve diğer detaylarla ilgili e-posta yoluyla bağlantıya geçilecektir. Bu yüzden, başvurunuzda belirttiğiniz e-posta adresinizin doğruluğundan emin olun. Daha da önemlisi, lütfen no-reply@stoasirince.org adresini e-posta hesabınızın adres defterine ekleyin ve mesajlarımızın spam/junk/istenmeyen vb. posta klasörüne düşüp düşmediğini kontrol edin.

Başvuru durumunuzu web sitemizdeki size özel Hesabım bölümünden de takip edebilir, bize bu bölümden mesaj yoluyla ulaşabilirsiniz.

Atölyeye Gelmeden Önce!

Geldiğinizde herhangi bir sürprizle karşılaşmamanız için Medrese'de Yaşam bölümüne mutlaka göz atmanızı rica ederiz.

Çalışmalarda giymek üzere spor olmayan ve giymekten hoşlandıkları gömlek, pantolon ve bol etekler getirmelerini bekliyoruz.

Bu bölümde yazanlar dışında yapmanız gereken bir ön hazırlık olursa sizinle iletişime geçilecektir.

Sıklıkla Sorulan Sorular

Başvuru prosedürüyle ilgili sorularınız için bize yazmadan önce bu bölüme göz gezdirmenizi rica ederiz. Muhtemelen, sorunuzun cevabı orada mevcut.

×