“Bedenim tenimle örtülü. Tenimden sıyrılamıyorum. Ten beni koruyor ve diğerlerinden ayırıyor. Tenimin tereyağı gibi sarı olduğunu söylüyorlar, kim demiş öyle olduğunu? Bu, sarı değil, nasıl beyaz beyaz, siyah da siyah değilse. Sadece bir kese kağıdım var, sarı, mavi veya kahverengi, bazen beyaz. Kese kağıdı bedenim gibi ama beni korumuyor. Kese kağıdımı yırtıp diğerleriyle yüz yüze gelebilirim, bu zor değil. Evet, bu zor değil… Performansımın belirli bir hikayesi yok. Evet, bir hikayem var ama bu, hikayemin başka türlü olamayacağını düşündürtmesin size. Lütfen sizlere sunduğum cismanilik vasıtasıyla kendi hikayenizi yazmanın tadını çıkarın. İzleyin ve yakalayın.” Nozomi Satomi
Satomi’nin performansları, pandomimin yanı sıra Japon Noh ve Kyogen geleneğine dayanmakla birlikte, son derece özel ve kişisel bir nitelik kazanmıştır. Sıradışı bir beden, ses ve dekor kullanımına sahiptir. “Who Am I?” isimli performansıyla 2006 yılında 5. Thespis Festivali’nde birincilik ödülü alan Satomi, bu yeni performansıyla da, 2016 yılında düzenlenen 10. Thespis Festivali’nde aynı ödüle layık görülmüştür.
A Life in My Bag
Japonya
Yazan, Oynayan ve Yöneten: Nozomi Satomi
Fotoğraf : Klaus-Henning Hansen
60 dk.
Oğuz Atay Salonu
Stoa yapımı 3 oyunun yanı sıra Türkiye’den 2, 8 ülkeden 10 performansın yer alacağı MonoFest’17, 6 gün boyunca 15 oyun, kısa monodrama performansları ve herkesin katılımına açık 2 mini atölye ile size yoğun bir tiyatro deneyimi vaat ediyor.
Dileğimiz sizi festival boyunca Medrese’de ağırlamak. Böylece tüm oyunları takip edebilecek, oyun sonrası sohbetlere dahil olabilecek, mini atölyelere katılabilecek, festival boyunca Medrese’de konaklayacak tüm sanatçılarla ve seyircilerle tanışma şansı bulabileceksiniz.
Takviminiz festivali 6 gün boyunca takip etmenize izin vermiyorsa bir ya da birkaç geceliğine de misafirimiz olarak Medrese’nin ve MonoFest’17’nin havasını soluyabilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken tek şey, aşağıdaki bağlantıyı izleyerek kaydolmak.
Kapımız Medrese’de konaklamayı tercih etmeyip sadece oyun izlemeye gelecek seyircilerimize de açık tabii ki. Biletleri oyun günü kapıda bulabileceksiniz, önceden kayıt olmanıza veya rezervasyon yapmanıza gerek yok.
MonoFest’17’de görüşmek dileğiyle…
MonoFest’16’ya gösterdiğiniz ilgi için çok teşekkür ederiz. Sizi Medrese’de konuk etmekten büyük mutluluk duyacağız. Burada kalacağınız süre boyunca doğayla ve diğer Medrese sakinleriyle uyumlu bir yaşama katılmanızı, buranın bir parçası gibi hissetmenizi, davranmanızı diliyoruz.
Başvurunuz sonrası daha detaylı yazışırız ancak yine de size buradaki yaşam, çalışma ve konaklama mekânları hakkında biraz bilgi verelim istiyoruz:
Buraya gelmek oldukça kolay. İzmir havaalanından 1 saat uzaklıktayız sadece. Zor olan buradan ayrılmak oluyor.
Şirince’de hava, yazın çoğu yerde olduğu gibi oldukça sıcak. Güneş altında durulmuyor. Ancak Medrese’nin salonları ve revakları klimalı gibi… Geceleri hava serinliyor. Son üç yazdır, Eylül’e kadar hiç yağmur yağmadı. Bu sene de yağmaz muhtemelen.
Yemek menümüz genelde zeytinyağlı ve sebze ağırlıklı. Vejetaryenleri ve veganları da düşünerek menüde et olduğu öğünler, eti ayrı bir kapta pişiriyoruz. Medrese’de sağlıklı bir yemek rejimi sizi bekliyor kısacası.
Kendine has birçok odamız mevcut. Size uygun olacağını düşündüğünüz konaklama tipini seçmek ve/veya çalışma mekanlarımız hakkında bilgi sahibi olmak için başvurunuzu yapmadan önce lütfen konaklama mekânları sayfamıza bir göz atın.
Görüşmek dileğiyle…