SAR, İstanbul, Kurtuluş’ta aynı mahallede, aynı kültürde büyümüş iki arkadaşın beraber ürettikleri bir gösteridir. Ortak kimliklerinin oluşturduğu anıları ve gözlemlerini, müziği, hareketi ve kağıdı kullanarak biraraya getiriyorlar.
Fidanını seçtin, yerini beğendin, toprağını hazırladın, can suyunu verdin, sırtını dönüp yürüdün, günler geçti, belki haftalar, yağmurlar yağdı ve arada karlar, rüzgarlar esti, geldin baktın, boyu boyundaydı, belli ki tutmuştu, sonsuza uzanabilirdi kökleri, sonra bahar oldu yaz oldu güneş doğdu ay battı venüs çıktı, sen zaten öldün, torunların kim bilir nerde uyandı, gidenler oldu, gelenler başka gidenlerdi, olmadı, bişeyler yanlış oldu, ağaç büyüdü, uzaktaki ev bir taneydi üç oldu beş taneydi beş yüz oldu, gölgesinde öldürülenler ve elbet öpüşenler, onu görmeyenler ve su verenler… Sonra kestiler… İyi de oldu çünkü kaldırımı daraltıyordu.
Bu gösteri dünyayı, insanlığı, dağları, yeryüzünü ve gökyüzünü yanlış anlamak üstüne kurgulanmıştır. Yukarda bahsedilen ağaçla hiç bir alakası yoktur. Torunların nerde uyandığıyla ilgilenir.
Sar
Çıplak Ayaklar Kumpanyası, Türkiye
Konsept ve Uygulama: Mihran Tomasyan & Saro Usta
Işık Tasarım: Cem Yılmazer
Işık Uygulama: İrem Avcı, Yasin Gültepe
Foto: Engin İriz
Türkçe; İngilizce üstyazılı
60 dk.
Oğuz Atay Salonu
Stoa yapımı 3 oyunun yanı sıra Türkiye’den 2, 8 ülkeden 10 performansın yer alacağı MonoFest’17, 6 gün boyunca 15 oyun, kısa monodrama performansları ve herkesin katılımına açık 2 mini atölye ile size yoğun bir tiyatro deneyimi vaat ediyor.
Dileğimiz sizi festival boyunca Medrese’de ağırlamak. Böylece tüm oyunları takip edebilecek, oyun sonrası sohbetlere dahil olabilecek, mini atölyelere katılabilecek, festival boyunca Medrese’de konaklayacak tüm sanatçılarla ve seyircilerle tanışma şansı bulabileceksiniz.
Takviminiz festivali 6 gün boyunca takip etmenize izin vermiyorsa bir ya da birkaç geceliğine de misafirimiz olarak Medrese’nin ve MonoFest’17’nin havasını soluyabilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken tek şey, aşağıdaki bağlantıyı izleyerek kaydolmak.
Kapımız Medrese’de konaklamayı tercih etmeyip sadece oyun izlemeye gelecek seyircilerimize de açık tabii ki. Biletleri oyun günü kapıda bulabileceksiniz, önceden kayıt olmanıza veya rezervasyon yapmanıza gerek yok.
MonoFest’17’de görüşmek dileğiyle…
MonoFest’16’ya gösterdiğiniz ilgi için çok teşekkür ederiz. Sizi Medrese’de konuk etmekten büyük mutluluk duyacağız. Burada kalacağınız süre boyunca doğayla ve diğer Medrese sakinleriyle uyumlu bir yaşama katılmanızı, buranın bir parçası gibi hissetmenizi, davranmanızı diliyoruz.
Başvurunuz sonrası daha detaylı yazışırız ancak yine de size buradaki yaşam, çalışma ve konaklama mekânları hakkında biraz bilgi verelim istiyoruz:
Buraya gelmek oldukça kolay. İzmir havaalanından 1 saat uzaklıktayız sadece. Zor olan buradan ayrılmak oluyor.
Şirince’de hava, yazın çoğu yerde olduğu gibi oldukça sıcak. Güneş altında durulmuyor. Ancak Medrese’nin salonları ve revakları klimalı gibi… Geceleri hava serinliyor. Son üç yazdır, Eylül’e kadar hiç yağmur yağmadı. Bu sene de yağmaz muhtemelen.
Yemek menümüz genelde zeytinyağlı ve sebze ağırlıklı. Vejetaryenleri ve veganları da düşünerek menüde et olduğu öğünler, eti ayrı bir kapta pişiriyoruz. Medrese’de sağlıklı bir yemek rejimi sizi bekliyor kısacası.
Kendine has birçok odamız mevcut. Size uygun olacağını düşündüğünüz konaklama tipini seçmek ve/veya çalışma mekanlarımız hakkında bilgi sahibi olmak için başvurunuzu yapmadan önce lütfen konaklama mekânları sayfamıza bir göz atın.
Görüşmek dileğiyle…