Bu kamp farklı insanlarla ve çalışma üsluplarıyla karşılaşmaya açık, mesleki soruları, arayışları olan oyunculara, dramaturglara ve yönetmenlere yönelik bir araştırma çalışması olarak tasarlanmıştır.
Kampta katılımcıların aşağıda belirtilen başlıklardaki kapasitelerini geliştirmeleri hedeflenmektedir:
Kampta yapılacak teatral çalışmalar, ağırlıklı olarak oyuncunun fiziksel ve vokal imgelemlerini geliştirmeye yönelik olacaktır. Program katılımcılarla birlikte evrilir. Ancak üzerinde yoğunlaşılacak temel çalışmalar şöyle sıralanabilir:
Hareket ve Ses Makamı: Celal Mordeniz tarafından Laban ve Delsarte’nin hareket teorilerinden ilhamla geliştirilmiş bu çalışma yönteminde, hareket en ufak bağımsız özelliğine kadar ayrıştırılır ve bu küçük detaylar üzerine çalışılır. Oyuncu, hareketin her değişkenine hâkim olduktan sonra bu değişkenlerle istediği gibi oynayabilecek, doğaçlayabilecektir. Hareket Makamı tekniği, oyuncunun hareket yelpazesini, hareket etme biçimlerini zenginleştirmekle kalmaz; dünyayı algılamasında da önemli değişikliklere yol açar. Bu tekniğe aşina olan oyuncu, bir role hazırlanırken, karakterinin hareket ediş biçimlerini makam tekniği yardımıyla rahatça analiz edebilecek ve farklı bir bakış açısı geliştirebilecektir.
Ses Makamı: Hareket makamında hareket için yapılan detaylı analiz, sese de uygulanabilir. bu yöntemde, oyuncunun sesin tüm değişkenlerine hâkim olması hedeflenmektedir. Ses makamı çalışmasında oyuncu günlük hayatında pek kullanmadığı ses tınlatıcılarını keşfedecek, ses yelpazesini genişletecek ve sesi bir hareket olarak algılayacaktır.
Bedensel farkındalık: Gündelik yaşam, insan bedeninde ciddi kronik kasılmalar meydana getirmiştir. Bu kasılmalar insanın hem hareket ve eylem yeteneklerini hem de yaratıcı enerjisini kısıtlar. Bunlar ancak bir beden farkındalığı geliştirilerek elimine edilebilir. Bedensel farkındalık üzerine çalışmak, bir oyuncunun mekân algısında ve hareket kapasitesinde şaşırtıcı dönüşümler sağlar. Kampta bedensel farkındalığı artırmak için temel olarak Moshe Feldenkrais’in geliştirmiş olduğu etütler üzerine çalışılacaktır.
Toplu oyunlar: Bazıları Grotowski, Barba, Suzuki gibi ustaların çalışmalarından alınmış; bazıları Seyyar Sahne tarafından geliştirilmiş bu oyunlarda katılımcıların fiziksel kapasitelerinin, koordinasyonunun, mekân algısının, toplulukla uyumunun artırılması hedeflenmektedir.
Şarkı çalışması: Şarkı söyleyemeyen oyuncu, ne Antik Yunan Tragedyaları, ne İran Ta’ziye’leri, ne geleneksel Uzak Doğu tiyatroları için düşünülebilecek bir şeydir. Şarkı söylemenin oyunculuk sanatından ayrışması, tiyatronun kaynaklarından uzaklaşmasıyla vuku bulan modern bir olgudur. Bu sebeple Jerzy Grotowski, Eugenio Barba gibi tiyatroyu kökenleriyle buluşturan tiyatro adamları için şarkı, sanat yaşamları boyunca ana araştırma konularından biri olmuştur. Kampta, Afro-Karayip, Kızılderili, Moğol, Japon, İran, Arap, Anadolu coğrafyalarından belirli bir titreşimsel niteliğe sahip otantik şarkılar üzerine çalışılacaktır.
Tirat çalışması: Bir tiradın tümüyle fiziksel-bedensel yönergelerle niteliksel olarak nasıl farklılaşabileceği araştırılacaktır. Sahnede inanç ve gerçeklik duygusunun oluşumunda bedensel farkındalığın önemi uygulamalı olarak görülecektir.
Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden 2000 yılında mezun oldu. 2005 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölümü’nden Ta’ziye ve Tragedya karşılaştırması yaptığı teziyle master derecesi, “Hareket, Eylem ve Diyalog” isimli teziyle doktora derecesi aldı. 1991′de Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları’nda oyuncu olarak başladığı tiyatro çalışmalarına 2000 yılından bu yana yönetmenlik yaparak devam ediyor. Seyyar Sahne’nin ve Stoa’nin kurucusu ve yönetmenidir. 2006′dan bu yana süren tiyatro kamplarının başlangıcından bugüne sanat yönetmenliğini yürütmektedir.
1980′de Dazkırı, Afyon’da doğdu. İTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümünden lisans ve İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Ana Bilim Dalından yüksek lisans derecesini aldı. Hala aynı bölümde doktora eğitimine devam etmektedir. Tiyatroya İTÜ Sahnesi’nde başladı. 2004′te İTÜ Mezunlar Tiyatrosu’na ve iki grubun birleşmesi sonucu 2005′te Seyyar Sahne’ye geçti. “Ben, Pierre Riviere…”, “Vaiz”, “Tehlikeli Oyunlar”, Seyyar Sahne’deki sanat hayatı boyunca yer aldığı çalışmalardan birkaçıdır. Kadir Has Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Tiyatro Bölümü’nde misafir öğretim görevlisidir.
22 Temmuz günü öğle vakti Medrese’ye varış. Akşam 17:00’da ilk çalışma.
23-31 Temmuz arası her gün ortalama 8 saat çalışma
1 Ağustos 12:30’da son çalışmanın bitişi. Sonrasında Stoa’nden ayrılış.
Kamp Tarihi: 22 Temmuz 2017 – 1 Ağustos 2017
İndirimli Erken Kayıt Son Tarihi: 15 Mayıs 2017
Son Başvuru Tarihi: 20 Temmuz 2017
KİMLER BAŞVURABİLİR?
Kampa daha önce Hareket Eylem Diyalog kamplarından birine katılmış olanlar, tiyatro bölümlerinin 3 ve 4. sınıf öğrencileri, mezunları ya da en az 4 senelik sahne deneyimi olanlar başvurabilir.
GELİRKEN…
Katılımcıların önceden hazırlanmış oldukları (Shakespeare oyunlarından ve Antik Yunan Tragedyalarından) iki tiratla gelmeleri beklenmektedir.
Ayrıca katılımcıların hareket çalışmalarında giymek üzere siyah tayt veya mayo takımı, şarkı çalışmalarında giymek üzere spor olmayan ve giymekten hoşlandıkları gömlek, pantolon ve bol etekler getirmelerini bekliyoruz.
Konaklama ve günde üç öğün yemek dahil:
15 Mayıs’a kadar kesin kaydını tamamlayanlar için: 1.295 TL
15 Mayıs’tan sonraki kayıtlarda: 1.440 TL
(Ödeme aşamasına başvurunuz değerlendirildikten sonra geçilecektir. Başvurunuzun kabul edilmesi durumunda sizinle bu ve diğer detaylarla ilgili e-posta yoluyla bağlantıya geçilecektir.)
Stoa’ndeki kamplara olan ilginiz için teşekkür ederiz. Medrese’ye gelirseniz sizinle çalışmaktan büyük mutluluk duyacağız. Burada kalacağınız süre boyunca doğayla ve diğer Medrese sakinleriyle uyumlu bir yaşama katılmanızı, buranın bir parçası gibi hissetmenizi, davranmanızı diliyoruz.
Başvurunuz sonrası daha detaylı yazışırız ancak yine de size buradaki yaşam, çalışma ve konaklama mekânları hakkında biraz bilgi verelim istiyoruz:
Buraya gelmek oldukça kolay. İzmir havaalanından 1 saat uzaklıktayız sadece. Zor olan buradan ayrılmak oluyor.
Şirince’de hava, yazın çoğu yerde olduğu gibi oldukça sıcak. Güneş altında durulmuyor. Ancak Medrese’nin salonları ve revakları klimalı gibi… Geceleri hava serinliyor. Son üç yazdır, Eylül’e kadar hiç yağmur yağmadı. Bu sene de yağmaz muhtemelen.
Yemek menümüz genelde zeytinyağlı ve sebze ağırlıklı. Vejetaryenleri ve veganları da düşünerek menüde et olduğu öğünler, eti ayrı bir kapta pişiriyoruz. Medrese’de sağlıklı bir yemek rejimi sizi bekliyor kısacası.
Kendine has birçok odamız mevcut. Size uygun olacağını düşündüğünüz konaklama tipini seçmek ve/veya çalışma mekanlarımız hakkında bilgi sahibi olmak için başvurunuzu yapmadan önce lütfen konaklama mekânları sayfamıza bir göz atın.
Görüşmek dileğiyle…